BEDİZ TANTEKİN "ABHAZ ONURU, ONU KIRMAYA ÇALIŞANLARIN ANLAYAMAYACAĞI KADAR YÜKSEKTİR!"
17/04/2011
Bediz Tantekin
NE ÖNEMİ VAR , GELDİ YA…
17/04/2011. RF’nin Abhazya’dan toprak talebini de içeren sınırlarla ilgili görüşmeler sürerken 7-10 Nisan tarihleri arasında, AKPM 13 Nisan Strazburg toplantısı öncesinde planlanarak alelacele, Abhazya’dan başka herkesin çıkarları açısından uygun olan tarihte Abhazya Devlet Başkanı Sn.Bagapş Türkiye’ye getirildi.
Bilindiği gibi Abhazya vatandaşlarının Türkiye’ye gelmesinin yasal bir engeli yoktur. Geçerli bir pasaporta sahip herkes gibi Sn.Sergey Bagapş da Türkiye’yi ziyaret edebilir. Ancak onun ziyaretini diğerlerinden ayıran devlet başkanlığı kimliğidir. Devlet başkanlarının ziyaretlerinin anlamları, mesajları vardır. Bu ziyaretteki anlam, amaç nedir, sonuç nedir?
Halkla buluşma deniyor, ortada halk yok.
Siyasi kazanım deniyor, ortada siyasi bir temas bile yok.
Yatırım deniyor, ortada ne bir ticaret odası ne bir sanayi odası var.
Daha önce söz konusu olan Türkiye ziyaretinde sonradan internet ortamında yayınlanan belgelerde de görüldüğü gibi, Türk Dışişleri Diasporayı engelleyemeyince, bütün organizasyon tamamlanmışken Abhazya’yı, Sn.Bagapş’ı arayarak ‘’şimdi gelmeyin,daha sonra biz sizi davet edeceğiz.’’ demişti ve bu teklif Sn.Bagapş tarafından kabul edilmişti ancak Dışişleri hiç de şaşırtıcı olmayan bir biçimde sözünü tutmamıştı. Verilen ve tutulmayan sözlerin rövanşı desek yasal olarak hakkımız olan bayrak ve konvoyun yasaklanmasını kabul etmek, Türk Dışişlerinin Abhazya’yı ayrılıkçı olarak niteleyen açıklaması ortada bir rövanş da olmadığını gösteriyor.
Hiçbir kurumun üstlenmediği bir organizasyonla Abhazya Devlet Başkanı Türkiye’ye getirilmiştir.
Bütün çabalara rağmen engellenemeyen Abhaz ulusunun örgütlenme çalışmaları sabote edilerek,
Abhaz-Fed kaosun içine çekilerek,konu mankeni olarak kullanılarak.
Abhazya Devlet Başkanı Türkiye’deki seçimlere ve ticari ilişkilere alet edilerek,
Abhaz ve Abha-Fed ismi telaffuz edilmeden hatta bir Abhaz köyünde Abhaz-Fed yazısının üzeri çizilip kapatılarak,
Onur kırıcı görüntüler içeren fotoğraf kareleri çarşaf çarşaf yayınlanarak,
Abhazya henüz tanınmadan Türkiye’ye gelen V.Ardzınba’nın karşılanışında havaalanından Hilton oteline kadar İstanbul yolları Abhaz bayraklarıyla donatılmışken bugün tanınmış Abhazya bayrağına yasaklama getirilerek,
Ardzınba’ya kendisi Hilton oteline ulaşmışken sonu hala havaalanında olan bir konvoy düzenlenirken bugün karşılama bile yasaklanarak,
Ardzınba savaş öncesi geldiğinde Anıtkabir’de resmi törenle karşılanmışken, mozoleye çiçek koyarak şeref defterini Abhazca yazarak imzalamışken bugün tanınmış Abhazya Devlet Başkanı, Türk Dışişleri Bakanlığının hakarete varan açıklamasından sonra alelacele Anıtkabire götürülerek, mozoleye çiçek koydurulmadan, bekletilerek, şeref defteri Rusça yazdırılarak,
Bu tür organizasyonlarda olması gerekenin ziyaret edilen ülke ve ziyaret heyetinin mensubu olduğu ülke bayraklarının birlikte kullanılması iken mantığı anlaşılamayan bir biçimde üç bayrak tercih edilerek ve dayanışma içinde olduğumuz diğer Kafkas halkları yok sayılarak,
Bir taraftan katılım için çağrılar yapılırken, bir taraftan toplantılara katılım için dernek üyeliği şart koşularak,
Toplantılarda salonlar yarı yarıya boşken gelenler kapıdan geri çevrilerek,
Başkaları tarafından dikte edilen yasaklamalar için Abhazya protokol müdürüne açıklama yaptırılarak,
Devlet Başkanı’nın konuşmaları çevirenin isteğine göre çarpıtılarak,
Yabancı basında ziyaretle ilgili incitici yazılar göz ardı edilerek,
Abhazların Abhazya’ya olan heyecanı aşağı çekilerek,
Abhaz ulusunun dikkati dağıtılarak,
Bilinçsizce yapılan ‘resmi davet’ açıklamalarıyla, Dışişlerinin açıklamasına zemin hazırlayarak,
Abhazya Devlet Başkanı henüz Türkiye topraklarında misafirken, Türkiye Dışişleri tarafından yapılan açıklamaya bugüne kadar hiçbir cevap verilmeyerek, (onun da ne önemi var galiba!)
Plansız , programsız,
Sorumsuz, sahipsiz ve acemice,
Kurumsal ve kişisel çıkarlara alet edilerek,
Abhaz devletinin saygınlığına gölge düşürerek,
Sessiz sedasız suç işler gibi getirilmesi Abhaz halkını, devletini küçümsemektir.
Sorumluluk , ciddiyet, özveri , kararlılık, güven isteyen devlet oluşumu ve işleri alt alta iki paragrafta yüzde yüz çelişkiler içeren laylaylay lom yazılar ve ticari ilişkilerle yönlendirilemez
Abhaz halkı için hiçbir kazanımı olmayan, bugüne kadarki kazanımların geriletilmesi olan bu ziyaretin amacı halkını ziyaretse Abhaz halkı yok, ismi yok, cismi yok, sesi yok, kurumları yok.
Amaç siyaseten bir kazanımsa, tanınma için yalvaracak değiliz derken Devlet Başkanı’nın Türkiye’ye getirilmesi uğruna öne sürülen her koşulu kabul etme tutarsızlığı ve sorumsuzca sarf edilen ‘resmi davet’ uydurmasıyla TC’nin zehir zemberek açıklamasına yol açılması yüzünden siyasi kazanım yok.
Ama olsun geldi ya!!! Rus pasaportu olan her Abhaz zaten gelmiyor mu Türkiye’ye?
Yoksa amaç başka mı?
Diaspora ayağı üzerinde türlü şaibeler dolaşan, bugüne kadar sahibi belli olmayan veya açıklanamayan bu organizasyonun Abhaz halkına ve devletine getirisinin ne olduğunu Abhaz halkı mutlaka yapacaktır. Anayurttaki Abhazların aldıkları bağımsızlık kararı gibi Abhaz diasoprası da, kimsenin tekelinde olmayan, hiçbir yere eklemlenmeyen, herkesle eşit mesafede, dayanışma içinde, bağımsız, Abhaz ulusunun ilkeleri çerçevesinde kararlar alacak örgütlenmelerini gerçekleştirecek, buna muktedir olduklarını ispatlayacaktır. Bu, Diaspora Abhazlarının devletlerine ve geleceklerine borcudur. Abhaz halkı orantısız bir güce başkaldırmayı göze almış, tüm dünyayı karşısına alarak büyük önderleriyle onurlu bir direnişle, bir avuç yürekli ve inançlı insanın nelere kadir olabileceğini dünyaya göstermiştir. Bu; kendi halkına güvenmenin, inanmanın başarısıdır ve Abhaz halkının hiçbir gücün oyun alanı olarak kullanılamayacağının göstergesidir, hiçbir güç Abhaz halkının ve büyük lideri V.Ardzınba’nın onurlu mücadelesine kutsal değerlerine gölge düşüremez. Abhazya hiçbir çıkar ilişkisine alet edilemez, birkaç zavallı hariç tüm Abhazlar bunda kararlıdır, bunun farkındadır ve bunu göstermiştir.
Hiçbir kurumun sorumluluğunu üstlenmediği, davet sahibi veya muhatabı belli olmadan, kapalı kapılar ardında, halkından gizlenerek yapılan çalışmalardan, bu ziyaretin sonucunun Abhaz halkı ve devletine hiçbir getirisinin olmayacağı, Abhazların konu mankeni olarak kullanılacağı daha önce yaşanan tecrübelere dayanarak görülüyordu, ama işin açıkçası onurumuzun bu kadar fütursuzca zedelenmeye çalışılacağı ne yazık ki düşünülmemişti.
Ama olsun ne önemi var,geldi ya!!!
Abhaz onuru, onu kırmaya çalışanların anlayamayacağı kadar yüksektir.
Kaynak:
bedizt@gmail.com