Daha evvelki yazılarımızda düşmanlarımızı (namuslunun zıttı) olarak tanımlıyorduk..

Bir kardeşimizin, bu üslup'un "itici" olduğunu söyleyen yazısı, bizi üzmüş ve etkilemiştir. O nedenle, bundan böyle o "malum" kişilerden bahsederken, "malum" kelimenin yerini, “bay” veya “bayan” alacaktır...

AKP hükümetinin, sadece Türkiye'nin değil, Abhazya'nın da düşmanı olduğunu, hep söyledik ve yazdık. Fakat ne yazıktır ki, Türkiye'deki çoğunluğumuz ve Abhazya'ya dönmüş "bazıları" bu "Bayların" niteliğini bir türlü kabul edemediler!.

AKP hükümeti, Devlet Başkanımız Sayın Sergey Bagapş'ın Ekim 2007'de Türkiye'ye gelmesini engellediğinde, biz bu yaklaşımı eleştirmiş, bunu "Siyasi terbiyesizlik" olarak nitelemiş ve AKP hükümetine karşı tavır konulması gerektiğini söylemiştik!...

Fakat yapılan ne oldu?.
24 Temmuz 1992'den bu yana değiştirilmeden sürdürülen “Politika“ devam ettirildi..
OLAY, “diplomasi" adı altında “müthiş” “taktik” “açıklamalarla” sineye çekilip, geçiştirilmeye çalışılarak, “Devekuşu” rolü oynandı!.

Ardından Uzuncaorman köyünde, bir "protesto toplantısı” düzenlendi..
Bugün “NE“ olduğu, iyice açığa çıkmış olan AKP'nin genel başkan yardımcısı, Sakarya Milletvekili Rüşvetçi "Bay" Şaban davet edilip, AKP hükümeti “kurtarılmaya” çalışıldı!.

Bu toplantı'da, AKP'li “baylara“ karşı çıkanları; “içigeçmiş“ bir zavallı, "devletle bilek güreşi yapılmaz" diyerek, “aklınca“ korkutmaya kalkıştı!.

Kendi Vatanını "ben Türkiye'yi pazarlamakla mükellefim" diyerek satmakta olandan, destek beklemenin yanlışlığını, ABD ve AB ülkelerinin insan hakları ve demokrasi sözlerine inanılmaması gerektiğini, hep vurgulamış ve o nedenle "bunları muhatap almamıza gerek yoktur" demişizdir..

Rusya Genelkurmay Başkan Yardımcısı A.NOGOVİTZİN; "Zugdidi bölgesinde ele geçirilen Gürcistan Silahlı Kuvvetlerine ait bilgisayar sistemli savaş haritasında oluşturulan savaş planına göre, Gürcistan Silahlı Kuvvetlerinin 48 saat içerisinde Abhazya'yı ele geçirmek istediklerini tesbit ettik" demiştir..

Bizler vergi ödeyelim..
Askere gidelim..
AKP yönetimindeki "Baylar ve Bayanlar" ise; "Faşist Gürcü askerlerini, anavatanımız Abhazya'yı işgal etsin" diye desteklesin..
Düşmanımıza gemiler ve
silahlar hediye etsin..
Para yardımında bulunsun..
Sonra da televizyonlarında, Güney Osetya'yı bombalayan Faşist Gürcü askerleri için “işte bu askerleri, biz eğittik“ diyerek, böbürlensin..

İşte bu AKP hükümeti ve onların GÜL A'sı “bay” halen diyor ki “Gürcüstanın toprak bütünlüğünden yanayız. Rusya'nın; Abhazya'nın ve Güney Osetya'nın bağımsızlıklarını tanımasını kabul etmiyoruz..“

Şu an'da; bu “bayların,” namuslu olduğunu söyleyecek, bir Abhaz kalmış olabilir mi?

Bunları tanımış bir Abhaz, AKP'li kalabilir mi?

O partiye ve adaylarına oy verir mi?.

Bize göre mümkün değildir..

Çünkü Abhazlar namusludur..

Eskiden AKP'yi savunan Abhazlar,
"AKP neden Abhazya ve Güney Osetya'nın bağımsızlığına karşı çıkıyor ve Faşist Gürcü yönetimini destekliyor" diye düşünmelidir..
"İşin" içinden çıkamayan, bunun nedenlerini "baylara" değil, namuslu insanlara sormalıdır..

Türkiye'yi AB'ye sokmak için, AB'nin "yollarına gül döken" entellektüel ve bir kısım Devrimci geçinenler de "demokratik" ülkeler, "neden Faşist Gürcüleri savunuyorlar" diye, kafa yormalıdır!.

Defalarca anlattığımız ve yazdığımız halde, Bizleri "Rus emperyalizminin maşaları, mikro-milliyetçiler, ayrılıkçılar" olarak niteleyenler, şimdi 1992-1993 yıllarını hatırlayıp, biraz olsun utanabiliyorlar mı?.

14 ağustoz 1992'de, ilhak ve genosid amacı güden işgalci Faşistlere karşı verdiğimiz Halk savaşımızı, niye hala anlamak istemiyorsunuz?

Abhazya-Gürcüstan savaşı, 14 ay sürdü?. Güney Osetya savaşı neden, 2 gün'de bitti?.

Demirel-İnönü koalisyon hükümeti ve Yeltsin bize niye karşıydılar?.

Bunlar, Şevardnadze'nin başında olduğu Faşist Gürcü yönetimini neden desteklemişlerdi?

Aklı ve vijdanı olanlar, mutlaka, bir araştırma yapacaktır!.

Nikaragua, binlerce kilometre uzağımızdadır ama, Nikaragua devlet Başkanı sayın D.Ortega, Abhazyanın ve Güney Osetyanın bağımsızlığını tanıdıklarını açıklamıştır.(Ortega, yıllarca Gerilla savaşı vermiştir.. "Masabaşı devrimcisi" değildir..)

“Solcuların” ve “Atatürkçülerin” yere-göğe sığdıramadığı, Venezuella Devlet Başkanı sayın H.ÇHAVEZ de yapmış olduğu açıklamada;
"Rusya'nın Abhazya ve Güney Osetya'nın bağımsızlıklarını tanıma kararının, tamamen yanında duruyoruz" demiştir.

Belarusya Devlet Başkanı sayın A.LUKAŞENKO da, "Rusya'nın Gürcistan'a karşı yapmış olduğu müdahaleyi ve sonrasında aldığı Abhazya ve Güney Osetya'nın bağımsızlıklarının tanıması kararını desteklediğini" belirtmiştir.

Ukrayna'nın eski Başbakanı ve Ukrayna Bölgeler Partisi Lideri sayın V.YANUKOVİÇ da "Ukrayna, Abhazya ve Güney Osetya halklarının istemlerine bağlı olarak bu ülkelerin bağımsızlığını tanımalıdır" demiştir.

Sözün kısası; Türk ve Kürt “sol” cüceler, "demokratlar" yine sınıf'da kalmıştır.

Rusya Federasyonu'nun Abhazya ve Güney Osetya'nın bağımsızlığını tanımasının ardından; şimdi Ak ve Pak "görünenler," Rusya Federasyonu aleyhine yazılar yazanlar ve bu yazıları "sitelerine" koyanlar, bu tanınma da “pay sahibi olduklarını” göstermek amacıyla, “yaptıklarını unutup” aralarında yarışa girerek, Abhazya yönetimine ve Diaspora'ya şirin görünmeye çalışmaktadırlar..

Denilmiştir..
Yazılmıştır..
Abhazya'yı bugüne kadar koruyup getirenler, Diaspora'daki "Bir eli Bal'da, bir eli Mangal'da olanlar" değildir..

Anavatanımızı bu güne kadar koruyup getirenler, Anavatanımız Abhazya'da kalanların çocukları ve torunlarıdır.

Şimdi;
Abhazya'daki kardeşlerimizin direnci,
Rusya Federasyonu ile olan dostluk ilişkilerinin ilkeli olarak sürdürülmesi,
Güney Osetya ile, tüm kafkasyalı kardeşlerimizle, Kazaklarla ve Rusya halkı ile olan iyi ilişkiler ve
dayanışmalarının sonucunda,
bağımsızlığımızın tanınması mümkün olmuştur..

Abhazya ve Güney Osetya'da artık, Sular gürül-gürül akacak ve her şey yatağını bulacak ve de herkes, mutluluk ve refah içinde yaşayacaktır..

Bu arada duyduk ki; Abhazya'ya düşmanlık yapan AKP hükümetine ve Anavatanımızı satmaya kalkanlara “KIZMAYA” cesareti olmayan “bazı sert olamayanlar,” “Saygıya layık olan büyüklerimiz ve Yiğit kardeşlerimiz" hitabımıza "kafaya" takmışlarmış!.

Evet, yorumlarımızın hepsinin arkasındayız..

Bizler, saygıya layık olana saygı gösteririz..

Bizlere göre, saygıya layık olanlar; “Abhazya anavatanımdır. Abhazya'nın çıkarlarını herşeyin önünde tutarım.“ diyenlerdir..

Bizlere göre, saygıya layık olanlar; "Elinden geleni hiçbir komplekse kapılmadan, Abhazya'nın hizmetine sunanlardır."

Bizlere göre, saygıya layık olanlar; "Parası, malı-mülkü, kariyeri olduğu halde, her şeyini riziko ederek, Abhazya'nın çıkarları için uğraşanlardır."

Bizlere göre, saygıya layık olanlar; "Onun-bunun önünde eğilmeyen ve hiçbir kişiden veya kurumdan korkmadan, Abhazya'nın çıkarlarını savunanlardır."

Onun için biz her yaşı ilerlemiş kişiyi, saygıya layık olan “gerçek“ THAMATE olarak görmediğimizi tekrarlamaya devam ediyoruz..

Bizler; "Barışta ve savaşta, beyniyle ve bileğiyle önde olanlar Thamate'dir" diyenlerin, yanındayız..

Abhazya'yı; Gürcüstan'a ve Türkiye'ye “satmaya” çalışan Parababaları, Bürokratlar ve entellektüeller, saygıya layık olabilirler mi?.

Kafkas Diaspora'sının asimile olması için, hertürlü "bilimsel" herzeyi yiyen Kafkasya kökenli politikacılar ve entellektüeller, saygıya layık olabilirler mi?.

Türkiye'ye ve Abhazya'ya, ihanet ettikleri bilinen hükümetlerin, önünde diz çökenler ve onlardan korkanlar, saygıya layık olabilirler mi?.

Abhazya'nın çıkarları için, ağızlarını açmayanlar, saygıya layık olabilirler mi?.

Sizler de bunu "kafanıza" sokun..
..Kartal ve Karga Kuş'tur ama, bu "Kuş'ların" nitelikleri farklıdır, buna dikkat edilmelidir!.

Şu sıralar, "onların" sadece “eylemleri” anlatılmaktadır..
İsimleri söylenmemektedir..
"Farklı düşündüğümüz için yanlış yaptık.. Şimdi ise, yanlışlarımızı gördük." demeleri beklenmektedir.
Öz-eleştiri süresinin, 1 Ekim 2008'de biteceği bilinmektedir..

Diaspora'da kalacakların bundan sonra ki meselesi, "Türkiye Türklerindir" sloganı atanların vatanında, "nasıl" yaşayacaklarıdır.

Yazılan önerilere uyularak,
"Şerefsizlerin emrinde yaşamamak için, Türk Vatanseverleri ile ilkeli birlikler yaratıp; tüm “riskleri“ göze alıp, mücadele ederek, namussuzları Türkiye’den silmek ve sonra da, İktidara getirdiğimiz namuslu insanların hükümetini, Abhazya’nın ve Güney Osetya’nın müttefiki yapmak." Yolu mu seçilecektir..

yoksa,

"Üç maymunu oynayarak, namussuzların yönetmesine izin vererek, Anavatana yaptıkları düşmanlıkları sineye çekerek, şerefsizce" mi yaşanacaktır..

Saygıya layık olan büyüklerimize ve Yiğit kardeşlerimize sevgilerimizi yolluyoruz.

Kırgız Ajönba
6 Eylül 2008
had-der@web.de
www.hamburgabhazyadostlukdernegi.blogspot.com

 

Yapılan Yorumlar [ 0 ]   Yorum yapmak için tıklayınız!