Bu haber 29 Haziran 2011, Çarşamba 14:36:20 tarihnde eklendi. 2697 kez okundu.
Bugünkü BM Toplantısı Üzerine
SÖZDE MÜLTECİLER VE ABHAZYA'YA DÖNÜŞLERİ
Bediz Tantekin.
29/06/2011. BM’nin 63.-64. toplantılarında ülkelerine, Gürcistana dönen Gürcüler mülteci kabul ediliyor mülteci kabul edilen kişiler ile ilgili kararlar alınıyor ve bu kararlar, tavsiye nitelikli olsa da uluslar arası oyuncular Gürcistan’la birlikte Abhazya’yı istedikleri gibi şekillendirmeye çalışıyor. Filler Abhazya üzerinde STK’lar eliyle tepişiyor.
Abhazya’da savaş bitti diye düşünenler bilmelidirler ki en az sıcak savaş kadar hatta bizim için ondan da tehlikeli olan bir savaş sürüyor. Tarih boyu çekildiğimiz tuzaklar yeniden kurulmaya çalışılıyor.
Abhazım diyen herkesin düşündüğü zaman Abhaz Diasporası'nın suni sorunlarla nasıl dikkatinin dağıtıldığını göreceğine emin olarak; bugünlerde Türkçe çevirisi yapılan, basıma hazırlamaya çalıştığımız, BM kararlarına cevap niteliğinde ayrıntılı açıklamalar barındıran kitaptan konu ile ilgili kısa bir alıntı yapmak istiyorum. T. Şamba, A.Neproshin’in kitabında, alınan karara yanıt niteliği taşıyan bölüm:
Kitabın adı
ABHAZYA
Bağımsızlık ve Devletin Hukuki Temeli
2. Baskı
Moskova,2008
Bölüm: 3.6. Sözde “Mülteciler” Üzerine
Transkafkasya’daki savaşın müsebbibi ve asıl saldırganı belirleyip temel sorunları çözemeyerek ve özellikle daha ileri saldırganlık girişimlerinin önlenmesi amacıyla çıkarılan uluslar arası yaptırımları uygulamayan Birleşmiş Milletler, Gürcistan’ın kendisine ait olmayan topraklar üzerindeki hak iddiasının önünü açmıştır. ”Abhazya,Gürcistandır” sloganı, Birleşmiş Milletler görevlileri ve himayesi altındakiler tarafından unutulmamıştır. Abhazya’nın yeni bir ilhak girişimine boyun eğmeyeceği anlaşıldığında, Abhazya’da geçtiğimiz yüzyıl boyunca Gürcistan tarafından gerçekleştirilmeye çalışılan gerekli DEMOGRAFİK ortamın yaratılması çabaları, bu defa Birleşmiş Milletler çerçevesinde yürütülmeye başlanmıştır. Sorun mümkün olan en fazla sayıda Gürcünün nasıl yerleştirileceği, bundan sonra ise söz konusu nüfusun ülkede yapay bir şekilde çoğunluk haline gelmesini takiben, Abhazya’nın ”meşru” parlamenter yollarla Gürcistan’ın koynuna nasıl sokulacağıdır. Bu Gürcü nüfusu, Abhazya’nın sarsılmaz hükümetini iktidardan indirmeyi mümkün kılacak ve Abhazya’da -M.Saakaşvili’nin de söylediği gibi- “Gürcü yanlısı” bir devlet başkanının seçilmesini sağlayacak “5. Ayak” olarak işlev görecekti. Bu hedefi göz önüne alarak, Gürcü siyasi demagoglarının talebi üzerine Birleşmiş Milletler Abhazya’ ya yerleşmek isteyen tüm Gürcüleri mülteci kabul etmiş, yıllık kararında Abhaz tarafının Gürcülere ülkeye dönme seçeneğini sunmasını istemiştir.
Birleşmiş Milletlerin Abhazya’daki barışı koruma sürecine dahil olmasından itibaren, yıldan yıla örgütün belgelerinde “Abhazyanın Gürcistan içerisindeki siyasi statüsü” ve mültecilerin ülkeye dönmesine ilişkin maddeler belirtilmektedir. Amaç, mültecilerin ne pahasına olursa olsun Gürcistan’a ait olarak görülen Abhazyanın aleyhine ülkeye geri dönmesinin sağlanmasıdır. Gürcistan ve uluslar arası toplum Abhazya’dan Gürcistan’a göçmüş mültecilerin bulunduğu gerçeğinin tanınmasının, (Birleşmiş Milletler uzmanlarının tanımıyla) mültecilerin bir (Abhazya’nın da kendini tanımladığı gibi) ülkede bulunamayacağı gerçeğinden hareketle,Abhazyanın egemen bir devlet olarak tanınması anlamına geldiğini unutmuşlardır. Bir ülkenin içerisinde ancak “yerinden olmuş nüfus” (IDP) olabilir.
Fakat esas konu bu değildir. Abhazya Gürcistan’ın bir parçası olmadığından, Abhazya’yı bağımsızlığın ardından terk eden Gürcüler mülteci değil, ülkesine geri dönenlerdir. Mülteciler ve Geri Dönüşçülerin Statüsü Elçiler konferansınca 28 Temmuz 1951 tarihinde kabul edilen “ mültecilerin statüsü” sözleşmesi, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun 14 Aralık 1950 tarihli 429 (V) sayılı kararına atıfta bulunarak söz konusu sınıflandırmaya tabi kişilerin tanımını yapmıştır.
Nitekim Birleşmiş Milletler görevlileri “savaşın dehşetinden kaçarak Abhazya’dan ayrılan bütün Gürcüler mültecidir” tanımı yapmış olsalar da gerçekte bu tamamıyla farklı bir konudur. Bu husustaki uluslar arası belgelere göre, “kimin kim olduğunu” tanımlama hakkı, sadece insanların ayrıldıkları ülkeye aittir. Sığınılan ülke için mülteciler yalnızca yabancılardır. Söz konusu kişiler,yani “vatandaşlık intisabı bulunanlar gönüllü bir şekilde ülkelerinin korunmasından faydalanıyorsa” sözleşme hükümleri “Bölüm A da tanımlanan kişilerden ( yani mülteciler) ötesi için geçerli değildir. ”( Yani Gürcistan’a dönen Gürcüler için.)
Kısa bir bölüm aktardığım kitapta yazarlar tüm uluslar arası hukuk belgelerini kullanarak, çok detaylı hukuksal açıklamalarla Abhazyanın Bağımsızlık ve Devletin Hukuki Temeli çerçevesinde,BM’in haksız hukuksuz,çifte standart içeren uygulamalarını göz önüne sermişler,kitapta Abhazya üzerinde oynanan oyunlar tarihi ve hukuki perspektiften değerlendirilmiş.
Diğer Bediz Tantekin Yazıları |
|
|