Tarih Her Olayı Kaydeder | Fatih Atan , Abhazya haberleri

Fatih Atan (A'tanba)

23/05/2015. Değerli okuyucular, bu yazıyı özellikle, 21 Mayıs 2015 Tarihi sonrasında yazmak istedim, çünkü 21 Mayıs Anmalarının klasik anma törenlerinin dışında yaşanan ilginç olayları belirlemek istedim.

Evet, bugün 23 Mayıs ve 21 Mayıs 1864 Büyük Kafkas Sürgününün 151. Yıldönümü, Abhazya Cumhuriyeti, Kuzey Kafkasya Cumhuriyetleri, Abhaz ve Kuzey Kafkasya Diasporası’nda anıldı.

Kafkas Dernekleri Federasyonu (KAFFED), aslında Türkiye’deki bağlı derneklerinin isimlerini “Çerkes” diye değiştirerek, diğer Kafkas Uluslarını da “Çerkes” şemsiyesi altında topladığı için fiili olarak “ÇERKES – FED” olan bir yapı, 17 Mayıs’ta önce Abhazların karaya çıktığı Kocaeli, Kefken, Baballı sahilinde anma töreni düzenledi.

Daha sonra, herhalde bir yerlerden almış olduğu talimat üzerine, konunun daha da güncellenmesi amacı ile Abhazya ve Kuzey Kafkasya ülkelerine “Sürgün Gezisi” düzenledi.

Törenlerde, bol “İslam Yeşili” ile donanmış, Adıge Bayrakları ve etrafına serpiştirilen, Abhazya, Osetya ve Çeçenistan bayrakları törenlerde varlığını gösterdi.

Kitleler, “Çerkes Soykırımı” (!) ve bunu uyguladığı iddia edilen Rus Çarlığı’nın devamı olarak gösterilmeye çalışılan, Rusya Federasyonu’nu hedef gösteren konuşmalar ve 21 Mayıs’ta da her zaman olduğu gibi, İstanbul Rusya Federasyonu Konsolosluğu önünde düzenlenen protesto gösterileri ile tepkilerini belirttiler.

Özellikle, KAFFED tarafından 17 Mayıs’ta, her nasıl oldu ise, İstanbul Beşiktaş sahili yerine Kefken – Babalı Sahiline dönme kararı alınarak, bir nevi TC Devlet Protokolünün de katılımı ile (TC Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Hükümeti Bakanı, Kocaeli Valisi, AKP’li Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı vd. anma töreninde hazır bulundular). Dualar eşliğinde, “Çerkes Soykırımı (!) 151. Yıldönümü anıldı.

TC Devlet Protokolünün katılımı, herhalde 7 Haziran’da Türkiye’de yapılacak olan parlamento seçimlerinin propaganda alanı olarak algılanmasından kaynaklanmıştır. Yoksa TC Devleti’nin “Çerkes Soykırımı”nı kabul etmesi gibi resmi bir durum bulunmuyor.

Her zaman olduğu gibi KAFFED, BİRKAFFED vb. bünyesinde toplanan Kuzey Kafkasya Diasporası, TC Devleti yöneticilerini anma protokolü içerisine koyarak, Abhazya Cumhuriyeti’ne 13 yıldır, siyasal, askeri ve kültürel ambargo uygulayan AKP Hükümeti’ne “Biat” özelliğini göstermiş oldu.

Abhaz Dernekleri Federasyonu (Abhaz – Fed) ise, daha önceden KAFFED’e anma törenin birlikte yapalım önerisini getirmiş, ancak “red” yanıtı alınca, 21 Mayıs’ta Abhaz – Fed’e bağlı Abhaz Dernekleri ile birlikte, Kefken’de anma töreni düzenledi.

Aslında olması gereken bu idi.

Ancak törende tüm Kuzey Kafkas Devletleri ile Abhazya Cumhuriyeti Devleti ile Güney Osetya Devleti bayraklarını karıştırarak oluşturulan yeni bir “Cumhuriyet” (!) bayrağı yaratılmasını, Abhaz Diasporası’ndaki imamlar yetmiyormuş gibi, Dua okuması için Abhazya Cumhuriyeti’nden bir müftünün getirilmesini hala anlayabilmiş değilim.

Anlayan beri gelsin.

Son olarak, KAFFED Anma Törenine katılan, Dünya Abhaz – Abazin Birliği Genel Sekreteri Gennady Alamia’nın üyesi bulunduğu birliğin ne amaçla kurulduğunun bilincinde olup olamadığı kuşkusuna vardığım bir konuşma yapmış.

Konuşmasını, sanki Abhaz – Adıge düşmanlığı varmış gibi bir ortamın yaratılmak istenmesinden söz ederek, sözlerini Adıge şair Nola Zaur’un “… Biz Abhaz ve Adıgeler, kökleri aynı olan iki ağaç gibiyiz, öz kardeşler olarak birlikte olmadan bu dünya üzerinde var olmamız mümkün değildir.” Sözleri ile bitirmiş.

Sn. Alamia, genel sekreteri olduğu kurumun, Dünya’daki Abhaz – Abazin ulusunun birliğini sağlamak amacı ile kurulduğunu, Abhaz ulusunun bağımsız Abhazya Cumhuriyeti’nin fiili, gerçek vatandaşı olduğunu, Adıgelerin ise, Rusya Federasyonu içerisinde bulunan Adıge Cumhuriyeti’nin fiili, gerçek vatandaşları olduğunu bilmiyor mu da bu konuyu “temcit pilavı” gibi Abhaz Ulusunun önüne koymaya çalışıyor.

O zaman, Sn. Alamia, bağlı olduğu kurumdan istifa etsin, yeni bir “Dünya Abhaz - Adıge Birliği” kuruluşunu sağlasın ve o kurumun genel sekreteri olsun.

O zaman bizler, Sn. Alamia’nın bu konuşmasına bir anlam verebiliriz, yoksa hala anlamakta zorlandığımızı da bir kez daha belirtmek isterim.

Şunu herkes bilsin ki, Abhaz ve Kuzey Kafkasya uluslarının birbirleri ile akrabalık bağları vardır. Ancak geçmişimiz ve bugünümüzün tarihsel gerçekleri, bizlerin farklı süreçlerden geçtiğimizi gösteriyor.

Abhazya Cumhuriyeti, Bugün için BM’e üye altı ülke tarafından bağımsızlık ve egemenlik haklarının tanındığı bir ülkedir.

Uluslar, kardeş ve akraba bile olsa vatandaşı oldukları ülkelerin ulusal ve uluslararası çıkarları doğrultusunda hareket ederler.

Abhaz Ulusu, Dünya’nın neresinde olursa olsun, Abhazya Cumhuriyeti’nin vatandaşıdır ve ülkelerinin bağımsızlık ve egemenlik haklarının savunulması için çalışır.

Adıge ulusu ise Rusya Federasyonu içerisinde bulunan Adıge Cumhuriyeti’nin doğal üyeleridir.

Bu aradaki “büyük” farkı göremeyen ya da ısrarlı olarak görmek istemeyenler, art niyetli ya da başka emellere hizmet eden kişilerdir.

Bir kez daha belirtmek isterim ki Abhaz ve Adıge halkları, “dünya halkları kardeştir” tarihsel sloganı içerisinde kardeştirler.

Ancak Ulus olarak farklı dünyalar içerisindedirler.

Şu da bilinsin ki, “Tarih - Her Olayı Kaydeder” ve gelecekte de bu olayları sorgular!