DEĞERLİ ARKADAŞIM REMZİ YILDIRIM’I (QANIKUATI) RUHLARIMIZIN BULUŞACAĞI KAFKAS DAĞLARINA UĞURLADIK!
02/01/2021. Türkiye. 02 Ocak 2021. Abhazyam.com. Fatih Atan (A’tanba - Тванба). 31 Aralık 2020 Perşembe akşamı, Tüm dünya acılarla geçen 2020’nin bir an evvel bitmesini 2021’in gelmesini bekliyordu. Ben de sevdiğim dostlarıma, her yılbaşında olduğu gibi Abhaz Babadu’nun, (Noel Baba) yeni yıl kutlamasını iletiyordum.
Tabii ki, Abhazya – Güney Osetya’nın bağımsızlık mücadelelerinde uzun yıllar omuz omuza uğraşı verdiğimiz sevgili dostum, arkadaşım Remzi Yıldırım’a da (Qanıkuatı) gönderdim. Ancak aradan bir kaç saat geçmeden, Abhaz Dernekleri Federasyonu (Abhaz – Fed) tarafından gönderilenRemzi Yıldırım vefat haberi ile yıkıldım.
2020 yılı, insan oğlu ile alay edercesine, felaketlerine doymamış bir biçimde, Oset – Kafkas halklarının değerli evladı Remzi Yıldırım’ı da katarak ailesine, sevdiklerine Oset – Kafkas Halklarına acılar bırakarak dönemini bitiriyordu.
Remzi ile 1970’li öğrencilik yıllarında Üsküdar – Bağlarbaşı Kuzey Kafkasya Kültür Derneği’nde tanıştık. Biz Abhazlar, aynı zamanda 1967 yılında kurulmuş olan Kafkas – Abhazya Kültür Derneği’nde de çalışmalarımızı sürdürüyorduk. Ancak Kafkas Diasporası insanları herhangi bir ayrım yaratmadan Bağlarbaşı’ndaki dernekte de buluşuyorlardı.
O yıllardaki toplumsal mücadele olayları da doğal olarak, Kafkas Diasporası gençlerine de yansıyordu. Bizler, yaşamış olduğumuz Türkiye coğrafyasında ki demokrasi mücadelesi içerisinde bulunulması gerektiğini belirtiyorduk. Bizlerin karşısında bulunan ve adlarına “Dönüşçü” denilen kişiler ise, TC topraklarında misafir olduğumuzu, bu topraklarda yaşanan gelişmelerin bizleri ilgilendirmediğini belirtiyorlar ve Kafkasya’ya göç ederek orada bağımsız bir “Çerkesya” yaratılması için mücadele vermeleri gerektiğini belirtiyorlardı. Bu kişilerin yoğun olarak bulunduğu yer ise Ankara Kuzey Kafkasya Kültür Derneği idi.
1979 yılında Tepebaşı Gazinosunda yapılan genel kurul taraflar arasındaki mücadelenin bir dönüm noktası olmuştu. Ve bizler kazanmıştık.
İşte Remzi ile bizler Türkiye topraklarında yaşanan demokrasi mücadelesine emek verenler arasında idik.
Ancak 1980 yılında yaşanan Askeri darbe sonrasında Türkiye’de ki tüm demokratik kitle örgütleri gibi, Kuzey Kafkas Dernekleri de nasibini aldı ve kapatıldılar. Belli bir süre çalışmalarından ve örgütlenmelerinden mahrum kaldılar. 1980’li yılların sonlarına doğru, örgütlenmelerini yeniden oluşturmaya çalışan Kuzey Kafkasya Diasporası insanları,daha topralanmalarını sağlayamadan, birden bire 1991’de SSCB’nin dağılması ve kendi ulusları ile direkt ilişki kurma şansına sahip oldular.
Remzi Yıldırım öncülüğünde Oset Diasporası’da kendisinin Oset kültürü ve dilini yaşatmak amacı ile 1989 yılında Alan Kültür ve Yardım Vakfı’nı kurdu. Remzi Yıldırım özellikle, Güney Osetya – Gürcistan, Abhazya - Gürcistan arasında ki 1992 – 1993 ve 2008'de yaşanan krizlerde Alan Kültür Vakfı başkanı olarak ciddi çalışmalarda bulundu. Güney Osetya’nın haklılığını savundu.
1990 yılında Güney Osetya Cumhuriyeti bağımsızlığını ilan etti ve 1991 – 1992 yıllarında Güney Osetya ile Gürcistan arasında bir savaş yaşandı. Abhazya – Gürcistan savaşı daha başlamamıştı. Kafkas – Abhazya Dayanışma Komitesi (KADK) kurulmamıştı. Bizler, özellikle 1970’li yılların devrimcileri, sayımız az da olsa, yine Bağlarbaşı’ndaki KKKD’de ve Üsküdar - Selimiye’deki İstanbul Abhaz Kültür Derneğinde buluşuyor ve yaşanan gelişmeleri irdeliyor, neler yapabileceğimizi görüşüyorduk.
Gürcistan karşısında, Abhaz ve Oset halklarının kaderlerinin ortak olduğuna ve Diasporalarımızın birlikte mücadele ederek Ata vatanlarına destek olabileceğine karar verdik.
İşte bu çalışmalar sırasında özellikle Güney Osetya ile Gürcistan arasında yaşanan savaşın Abhazya ile Gürcistan arasında ki gerilimede yansıyarak yeni bir savaşa yol açabileceği bizler arasında ortak bir fikir olarak belirdi. Bu çalışmalar arasında tüm Kuzey Kafkasya Diasporası tarafından TC Cumhurbaşkanlığı ve Hükümetine uyarı telgrafları çekilmesi kararı aldık ve uyguladık. Haziran 1992’de gönderilen telgraf metinlerinde
“Gürcistan yönetimi, güney Osetya’dan sonra Abhazya’da da Soykırım Hazırlığında. Soykırımın önlenmesi girişimlerine katkılarınızı arz ederiz.
Başbakan Sayın Süleyman Demirel. Başbakanlık – Ankara. Başbakan Yardımcısı Sayın Erdal İnönü. Başbakan Yardımcısı. Başbakanlık – Ankara. Dışişleri Bakanı Sayın Hikmet Çetin. Dışişleri Bakanlığı – Ankara ” yazıyordu.
Ayrıca, toplantılar sırasında, özellike Remzi Yıldırım’ın da önerisiyle Abhaz Kültür Derneği Başkanı olan (Şamba) Mümtaz Demiröz’ün Abhazya’ya gönderilerek oradaki durumun gözlemlenmesi amacı ile aramızda para toplanması kararı aldık. Mümtaz Demiröz’ün dönüşünde yaptığımız toplantıda savaşın yakın olduğu ve çalışmaları hızlandırma kararı aldık. (Sevgili Remzi, bu önerisi hakkında sadece Erhan Şahin’in bir yazısında konu edildiğini, başka kimsenin konu etmediği hakkında ki eleştirisini günümüze kadar sürdürmüştü, en azından geç te olsa onun ardından bu görevimi yerine getiriyorum. Abhaz – Kafkas Diasporası adına senden özür diliyorum.)
Çünkü, “Kafkas – Abhazya Dayanışma Komitesi, Bir Dönemin Anatomisi 1992 – 1993” adlı kitabımda bu gelişmeleri yazdığımda isim belrtmeden söz etmiştim.
Sevgili Remzi Yıldırım ile Abhazya – Gürcistan Savaşi başladığında kurmuş olduğumuz Kafkas – Abhazya Dayanışma Komitesi’nde birlikte omuz omuza mücadele verdik.
Abhazya Cumhuriyeti ve Güney Osetya Cumhuriyetlerinin bağımsızlık kutlamalarında bir araya geldik. Özellikle 2008 savaşı sırasında ayrı yerlerde olsak da ortak mücadelelermizi sürdürdük.
08 Ağustos 2008 Gürcistan’ın Güney Osetya saldırısını ve öncesi gelişmeleri 2007 yılında kurmuş olduğum ve bugüne kadar sürdürmüş olduğum www.abhazyam.com İnternet sitesinde tüm dünyaya duyurmaya çalıştım. O dönemdeki Alan Vakfı Başkanı olan Remzi Yıldırım ve KADK Başkanı İrfan Argun öncüliğinde 09 Ağustos 2008 tarihinde basın toplantısı ve 13 Ağustos’ta da Gürcistan’ın İstanbul temsilciliği önünde protesto gösterisi düzenlendi.
Sevgili Remzi Yıldırım, 2011 yılında , 2008 Gürcistan – Güney Osetya Savaşının gerçeklerini dünyaya anlatmak amacı ile hazırlamış olduğum “8 ağustos 2008 - Güney Osetya Katliamı!” adlı kitabımda kullanmış olduğum fotoğrafları sağlayarak, kitabınn yayınlanmasında en büyük desteği vermiştir. Ardından kitabın dağıtımında da katkıda bulunmuştur.
Abhaz ve Oset Diasporalarının dayanışmasına büyük önem veren Remzi Yıldırım, 2011 yılında Kafkas Kültür Dernekleri Federasyonu (KAFFED) tarafından uygulanan ayrımcı tavıra karşı yazmış olduğu yazıda belirttiği gibi
“Hiçbir zaman unutmayınız ki eğer Güney Osetya 2008 ağustosunda 2000 evladını yitirmeseydi bugün Abhazya'nın bağımsızlığından bahsetmemiz o kadar kolay olmayacaktı.
İnanın sizler Güney Osetya'yı Abhazya'dan ayrı tutsanız bile Güney Osetya ve Abhazya arasında o kadar güçlü sevgi ve dostluk bağları varki sizin gücünüz onları ayırmaya yetmeyecektir. Olsa olsa siz her iki bağımsız ülkenin ülkülerine çok çok uzak kalacaksınız” vurgulamasında bulunmuştu. (Yazının tamamı için Bknz: http://www.abhazyam.com/haber/1039/alan-vakfi-bsk-remzi-yildirim.html
Remzi Yıldırım son dönemde Güney Osetya Cumhuriyeti'nin Türkiye Tam Yetkili Temsilcisi olarak görev yapıyordu.
Sevgili Remzi Yıldırım, Abhazya ve Osetya’nın dayanışma törenlerinde ve Rusya Federasyonu İstanbul Başkonsolosluğunda ki buluşmalarımızda “Fatih sen de bizim Osetlerden daha fazla Osetya’nın tanınmasına yardımcı oldun, ama bizim insanlarımız senin kadrini bilemiyor” sözlerini Oset Diasporasının bir latifesi olarak görüyorum.
Sevgili dostum, arkadaşım, Remzi Yıldırım, bugün için uzaklaştık gibi görünüyoruz, ama bir gün ruhlarımızın Kafkas Dağlarının enginliklerinde buluşacağına inanıyorum.
Şimdilik Hoşçakal.
Ruhun Şad olsun!
www.abhazyam.com