STANİSLAV TARASOV “01-12 ŞUBAT TARİHLERİ ARASINDA PAKİSTAN’IN DA KATILACAĞI ERMENİSTAN SINIRINDA Kİ KARS’DA, TÜRK VE AZERİ ORDULARI ARASINDA DÜZENLENECEK OLAN “KIŞ 2021” ASKERİ TATBİKATININ KİME KARŞI OLACAĞINI TAHMİNE GEREK YOK!”
21/01/2021. Moskova. 20 ocak 2021. REGNUM. Stanislav TARASOV. Çeviri: Fatih Atan (A’tanba - Тванба). Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Pakistan'ın da katılımıyla Kars’da “Kış 2021” düzenlenecek olan büyük çaplı Türk-Azerbaycan askeri tatbikatının arifesinde, ay sonunda Ankara ve Moskova'nın içerisinde S-400 Savunma Sisteminin ikinci partisinin satın alınması dahil olmak üzere, askeri-endüstriyel alanda işbirliği olmak alanlarında çok çeşitli konuları görüşeceklerini söyledi. Bu gelişmeler hakkında yorum yapan Cumhuriyet gazetesi, Türk diplomasisinin bu tür çalışmalarını “bir aşırı uçtan diğerine gerginlik yaratacak haraketler” notunu düşüyor.
01-12 Şubat tarihleri arasında Türk-Azerbaycan ortak askeri tatbikatı “Kış-2021” Türkiye'nin Ermenistan'a komşu olan Kars ilinde düzenlenecek. Bu tatbikat, Türk hükümeti yayın organı Anadolu Haber Ajansı’na göre, son birkaç yılın en büyüğü olmayı vaat ediyor. Tatbikat, havadan saldırı dahil olmak üzere ortak saldırı operasyonlarının geliştirilmesini sağlıyor. Simüle edilmiş savaş senaryolarına, tank ve topçu birlikleri, özel kuvvetler ve keskin nişancılar katılacak. Hedeflerin imhasında, ortak operasyonlar sırasında etkileşimi geliştirmek, silahların ve araçların savaş etkinliğini kontrol etmek, standart ve ileriye yönelik saldırıların imhası olduğu belirtiliyor. Ayrıca Türk tarafı da Pakistan'ı tatbikata katılmaya davet etti.
Bu tatbikatın, belirli bir sembolik niteliğinin yanında, birçok tuhaflığı ve işareti bulunuyor. İlk olarak, Karabağ savaşının sona ermesinden sonra düzenlenecek olan “Kış 2021” askeri tatbikatları, mantıksal olarak, Azerbaycan ve Ermenistan'ın genelkurmaylarının yanı sıra diğer ülkelerin de iki ülke arasında yaşanan askeri savaşın ortaya çıkan deneyimlerini incelemeleri gerektiği zaman içerisinde yapılmaktadır. İkinci olarak, eğer birbirlerinden ayrılmaz olarak nitelendirilen iki “kardeş ordu” Karabağ'dan sonra iç Anadolu'da bir yerlerde manevralar yapabiliyorlar. Ayrıca Ankara, ilişkilerin normalleştirilmesi konusunda Erivan'a işaret ediyor ve Bakü, Ermenistan topraklarından Nahçıvan üzerinden Türkiye'ye erişim ile önemli iletişim koridorlarının açılması sorunlarını çözmek için Moskova aracılığıyla bir diyalog yürütüyor. Ayrıca, sadece bölgesel ölçekte değil, Güney Kafkasya'da yeni bir güvenlik konfigürasyonu ve siyasi ve diplomatik manevra için yeni ortaklaşa fursatlar tasarlama şansı var. Ve şimdi Türkiye ve Azerbaycan'ın ortak tatbikatlarda kimi koşullu rakip olarak göstereceğini tahmin etmeye gerek yok. Sorun ne?
Yazarın telefonla temasa geçtiği Bakü’de ki uzmanlar, prensip olarak Azerbaycan'ın mevcut koşullarının “Kış-2021” askeri tatbikatına katılmasının kendisine tam anlamıyla yararlı olmadığı konusunda hemfikirler. Ancak Azerbaycan devlet başkanı İlham Aliyev, “ödeme yoluyla oluşan borç iyidir” ilkesine göre hareket etmek zorunda kaldı ve Karabağ savaşında Türkiye'den aktif destek aldıktan sonra Türk mevkidaşı Erdoğan'ı reddedemez. Muhataplarımıza göre bu sembolik bir karardır. Fakat İslamabad neden manevralara katılmaya davet edildi? Bu gelişme, Türkiye-Azerbaycan-Pakistan askeri ittifakının bu bölgede ortaya çıkması olarak algılanıyor ve bu sadece Ermenistan'da ihtiyat duyulmasına neden olmuyor. Bakü’lü uzman Sadig Akhmedov'a göre, “Pakistan'ın nükleer silahları ve Azerbaycan'ın (Türkiye açısından da -ST gibi) askeri potansiyelleri birbirlerini mükemmel bir biçimde tamamlayabilir ve askeri ittifak tüm Müslüman ülkelerin askeri ittifakının özü haline gelecektir.” Bu görev iddialı ama aynı zamanda sembolik bir düzeyde duruyor.
Kars'taki tatbikatlarla belirli sorunları çözecek olan kişi, Erdoğan olarak kaldı. Gerçek şu ki, ana iç siyasi müttefiki, aşırı sağcı milliyetçi politikacı ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) genel başkanı Devlet Bahcheli, Karabağ savaşındaki zaferi “Türk dünyasının son on yıllardaki ana başarısı” olarak nitelendirdi ve Erdoğan'a, “varolan iç siyasi sorunları çözmek için bundan azami ölçüde yararlanmasını” önerdi. Koşullar, İyi bilinen “Tek millet - iki devlet” (Türkiye ve Azerbaycan - ST) tezinin Türk toplumunun siyasi bilincine etkin olarak tanıtılması ile ilgilidir. Çünkü Erdoğan'ın yakın çevresindebulunanların tahminlerinin aksine Karabağ'daki zafer cumhurbaşkanının notunu yükseltmedi. Sosyolojik ölçümler, Karabağ da dahil olmak üzere Türkiye'nin aktif dış bölgesel politikasının, Batı ile ilişkilerde faulün eşiğinde olan eylemlerinin seçmenlerin % 50'sinden azı tarafından desteklendiğini göstermektedir. İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) seçmenlerin % 39,8'inin desteğini alırken, Bahçeli’nin partisi ise sadece % 9,8’in desteğini alıyor.
Bu ilişkiler bağlamında bazı Türk uzmanlar, Erdoğan'ın şu soruya yanıt vermesini istiiyor: “Azerbaycan daha önce kaybedilen bölgelerin kontrolünü yeniden ele geçirdi ve Rusya ile yeni bir siyasi nitelikte diyaloğa girdi ve Karabağ barış anlaşmasında bile yer alamayan Türkiye ne aldı? Güney Kafkasya'da güç dengesi - Rusya mı Türkiye mi?” Üstelik Joe Biden'ın ABD başkanlık seçimlerindeki zaferi ve Türk muhalefetini destekleyeceğini açıklamasının ardından Türkiye'de çok şey değişmeye başladı. Kısa bir süre önce Türk gazetesi Sabah, Biden'in “Erdoğan iktidardayken ABD'nin Türkiye'yi kontrol edemeyeceğini ve bu nedenle Erdoğan'ın devrilmesi gerektiğini” belirttiği seçim açıklamalarından birini ortaya çıkardı. Gazeteye göre Biden, Türkiye'de muhalif güçler karşısında ortak bile bulmuş. Bu arada muhalefet, AKP'nin “İstanbul'dan ihraç edildiğini, şimdi de Türkiye'den ihraç edileceğini” belirterek daha da hareketlendi.
Erdoğan'ın eski yakın arkadaşı ve şimdi rakibi olan Ahmet Davutoğlu, cumhurbaşkanına “seçimleri kazansa bile görevden alınacağı” sözünü vererek uyarıda bulundu. Aynı zamanda Davutoğlu, Arapça kullanılan tasfiye kelimesini kullandı. Bu “tasfiye” kelimesi, “ortadan kaldırma” anlamına geliyordu. Açık olarak, bunun “görevden ayrılma”mı yoksa fiziksel şiddet ile mi olacağını belirtmedi. Erdoğan tehlike hissediyor ve orduyu sürekli bir gerginlik içinde tutmaya ve ülkede Türk milliyetçiliği fikrini geliştirmeye çalışıyor. Bu bağlamda “Kış 2021” türü askeri tatbiktlar, motive edilemeyen askeri tatbikatlar olarak algılanıyor. Orada, uçuyorlar, çalışıyorlar, zıplıyorlar, ateş ediyorlar ve evlerine dönüyorlar, ama Türkiye'nin sorunları sürecek. Bu arada, Erdoğan'ın askeri tatbikatların arifesinde “ay sonunda Ankara ve Moskova'nın askeri-endüstriyel alanda işbirliği, ikinci parti S-400'ün satın alınması da dahil olmak üzere çok çeşitli konuları görüşeceklerini” söylemeside tesadüf değil. Bu gelişmeler hakkında yorum yapan Cumhuriyet gazetesi, Türk diplomasisinin bu tür çalışmalarını “bir aşırı uçtan diğerine gerginlik yaratacak haraketler” notunu düşüyor.
Gazeteye göre, “Eğer Suriye'de Esad'ı devirmek ne kadar yanlışsa, Ankara'nın Şam'la anlaşması gerekiyor. Libya hakkında yapılan anlaşmanın sonuç vermesi için, Doğu Akdeniz'deki diğer ülkelerle, örneğin İsrail ile, Mısır ile deniz sınırlarına ilişkin benzer anlaşmaların yapılması için çalışmak gerekiyor ... Ermenistan ile diyaloğa başlamalıyız, onun sınırlarında silahlı tehditlerde bulunmamalıyız. Rusya ile görüşmelerde bulunma ve bunu ABD ile pazarlıklarda kullanma konusundaki hatalı yaklaşım terk edilmelidir. Eğer tehdidin kaynağı yanlış olarak belirlenirse, ister kaba kuvvet kullanın ister müzakere masasına oturun, sonuç değişmeyecektir.” Bu sözlere ekleyecek hiçbir şeyimiz bulunmuyor.
Kaynak: https://regnum.ru/news/polit/3167749.html
www.abhazyam.com