RSS / XML
Foto Galeri
Video Galeri
Bu haber 20 Ocak 2022, Perşembe 19:29:40 tarihnde eklendi. 170 kez okundu.
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Stanislav Tarasov

Erdoğan’dan Türk Marşı!
Stanislav Tarasov

STANİSLAV TARASOV “RECEP TAYYİP ERDOĞAN’IN UKRAYNA’DAKİ TÜRK MARŞI NASIL BİTECEK?”

 

20/01/2022. Moskova. 19 Ocak 2022. REGNUM. Stanislav TARASOV. Foto Ivan Shiloe. Çeviri: Fatih Atan (A’tanba – Тванба). Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Rusya ile Ukrayna arasında arabuluculuk yapma önerisi de bir taktik görev hamlesidir. Brüksel'in Kiev'e olan bariz ilgi kaybından yararlanan Ankara, Batılı ülkelerin boşluğunu doldurmaya ve bir biçimde Ukrayna'yı kendisine yakınlaştırmaya çalışıyor.

 

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, büyük bir taktik siyasi ve diplomatik manevra ustası olarak itibarını pekiştirmeye çalışıyor. Ankara'yı “büyük siyasetin” ikinci veya üçüncü kademesinden birinci lige taşımak için bu tür bir diplomasiyi bahane olarak kullandığı zaten belirtilmişti, bunun farkına varmak gerekir. Ve böyle bir olay, sadece belirli pozisyonlardaki veya problemlerdeki ana oyuncuların sonraki eylemleri için net bir strateji göstermediği durumlarda gerçekleşiyor. Türkiye daha sonra “hizmetlerini” veya “çözümlerini” sunma bahanesiyle, ortaya çıkan boşluğu fırsat bilerek zorla içeri girmeye çalışıyor.

 

Geniş bir bağlamda bakıldığında, bu tür taktikler, Türkiye'nin ABD ile Rusya arasındaki manevralarında açık bir biçimde görülmektedir. Ankara, Washington ile bir tür çatışmaya girdiğinde, Amerikalılara “Bizimle kavga etmeyin, çünkü rakibinizle daha da yakın arkadaş olabilirim” dercesine Moskova'ya doğru hareketlenir. Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile sorun yaşadığında, Suriye’nin İdlib bölgesideki son çatışmalarda olduğu gibi NATO ve ABD'ye başvurarak yardımlarını istiyor. Ancak birçok Türk uzman, “bu tür taktiklerin kendilerine olan güvenlerini tükettiğine dair bir his olduğuna” inanıyor. Türk profesör İlyas Kemaloğlu'nun Karar gazetesinde yazdığı gibi, “ABD ve Rusya, Erdoğan'ın belirli jeopolitik emellerini kendi çıkarları doğrultusunda kullanmaktan çekinmiyorlar”, “elde etmiş oldukları kozları ellerinde tutuyorlar”. Bu anlamda, Amerikalı analistler, Putin'in Erdoğan'ın Güney Kafkasya'daki 3+3 jeopolitik projesini (Türkiye, Rusya, İran, Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan) neden desteklediği konusunda hâlâ kararsızlar. Ankara'nın Avrupa ve Amerika etkisinin güçlü olduğu Balkanlar yönündeki barış girişimlerine aracılık etmesini tam olarak anlayamıyorlar.

 

Bu iki projenin sıcaklığı, Balkanlar ve Güney Kafkasya'daki (Azerbaycan ve Gürcistan tarafından temsil edilen) siyasi süreçlerde yerel yöneticiler arasında birçok güçlü pozisyona sahip olan Türkiye'nin Batılı ortaklarını bu oyuna katılmaya davet etmemesi gerçeğiyle birleşiyor. Elbette çağdaş koşullar içerisinde “Osmanlı İmparatorluğu'nun dirilişinden” söz etmek mümkün değil. Çağdaş Türkiye'nin, bir zamanlar Osmanlı İmparatorluğu'nun bir parçası veya etkisi altında olan hem komşu hem de daha uzak bölgelerde güçlü bir pozisyon alma niyetinden söz etmek daha doğru olur. Bu nedenden dolayıdır ki, Erdoğan başka bir arabuluculuk barış girişimini gündeme getirdiğinde, rüzgarın hangi yönden estiğini belirlemek ve Polonya gazetesi Gazeta Polska Codziennie'nin yazdığı gibi, “her şey Mozart'ın senaryosuna göre gelişiyor” nedenlerini anlamak her zaman önemlidir: ilk önce, kulağa fırtınalı gelen “Türk yürüyüşü” ve sonunda – orijinaline, sakin noktaya dönüyor.

 

Geçtiğimiz günlerde Türk devlet kurumu Anadolu Haber Ajansı’nın belirttiğine göre, Erdoğan'ın Arnavutluk ziyareti sırasında kendisine eşlik eden gazetecilerle yaptığı görüşmede “Ukrayna'nın Rusya tarafından işgali senaryosunun gerçeklikten uzak olduğunu” söylediğini bildirdi. Bir gün önce Kiev'i ziyaret eden Azerbaycan devlet başkanı İlham Aliyev ile Ukrayna'daki durumu görüşmeyi ve ardından “Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bu konuları görüşmeyi” planladığını söyledi. Türk liderine göre,“günümüz dünyasında yabancı toprakları işgal etme arzusu arzu edilenin gerçekleşmesine yol açmayacaktır”.

Eğer, Erdoğan'ın açıklamasının bu kısmını incelemek gerekirse, şu noktalar dikkat çekicidir. O, bu sefer, Aliyev’i de katarak, bir kez daha Rusya ile Ukrayna arasında aracılık yapmak istiyor ve şu anda Rusya, ABD, Almanya, Fransa ve NATO arasında adına mekik diplomasisi verilen görüşmeleri yararak Aliyev ile birlikte girmeye çalışıyor. Aslında Erdoğan, kendi planına göre, belirli koşullar altında yeni bir alternatif görüşmeler platformu haline gelebilecek yeni bir Türkiye-Rusya-Ukrayna üçgeni yaratmayı öneriyor.

 

Ancak sorun şu ki, Moskova'da bu proje, Ankara bu sorunu biraz daha geniş yorumlasa bile, yalnızca Minsk'in yerini alma ve Türkiye'yi Kiev ile Donbass arasındaki çatışmaya taraf yapma girişimi olarak algılanıyor. Elbette Türkiye hem Ukrayna hem de Rusya sorunlarında kendisini taraflı bir taraf olarak sunmuyor. Ancak Erdoğan, arabuluculuk çabalarını boşa çıkaran Kırım sorununa da tutunmaya çalışıyor. Türkiye'nin cumhurbaşkanı tecrübeli bir siyasetçi ve bunu anlamaktan kendini alıkoyamaz. Dolayısıyla bu aşamada yaptığı açıklamalarla, 2023'te yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili dış politika sorunlarını değil, iç sorunları çözmeyi hedefliyor. Çünkü Kazakistan'daki kriz olaylarından sonra Ankara'nın Türk dünyasındaki itibarı gözle görülür biçimde azaldı ve Erdoğan'ın Putin ile kesin bir çözümü olmayan sorunları kamuoyunda tartışmaya başlaması da önemli. Buradaki söz konusu olan, Kremlin'in Türkiye'yi ve hatta Azerbaycan'ı kategorik olarak reddetmediği için diyaloğu da reddetmeyeceği gerçeğidir.

 

Bu nedenden dolayıdır ki, Erdoğan'ın önerisi, siyasilerden çok uzmanların ilgisini çeken bir başka taktik hamledir. Brüksel'in Kiev'e olan ilgisinin bariz kaybından yararlanan Ankara, Batılı ülkelerin boşluğunu işgal etmeye ve bir biçimde Ukrayna'yı kendisine yakınlaştırmaya çalışıyor. Erdoğan'ın bakış açısından, bu hamle Türk Yürüyüşünün başlangıcını işaret ediyor. Ancak dış politikadaki başarıları iç politikaya dönüştürmek için gereken kaynak tükendiğinde, onların ayak sesleri zamanla kesilecektir . Yol bu, burası Türkiye.

 

Kaynak: https://regnum.ru/news/polit/3480546.html

 

www.abhazyam.com

Facebook Facebook Digg Digg Google Google Del.icio.us Del.icio.us
Diğer Konuk Yazar Yazıları
Bütün Yorumları görmek için tıklayınız!
Hava Durumu
ANKET
Aleksandr Ankvab'ın Siyasete Dönüşünü Onaylıyormusunuz
Diger anketlerimiz için tıklayın...
Yol Durumu

©
Copyright 2011 Abhazyam.com Her hakkı saklıdır.