FATİH ATAN “DÜNYA ABHAZ – ABAZİN KONGRESİ, ULUSLARARASI ANLAMDA BİR STK OLABİLMESİ İÇİN DELEGE SİSTEMİNİ YENİDEN DÜZENLEMELİDİR!”
05/12/2022. Antalya. 05 Aralık 2022. Abhazyam.com. Fatih Atan. (Atanba - Тванба). Değerli abhazyam.com izleyicileri, 07 – 09 Aralık 2022 tarihleri içerisinde Abhazya Cumhuriyeti Başkenti Suhum’da, Dünya Abhaz – Abazin Kongresi (DAAK) Toplantısı gerçekleştirilecek. Dünya’nın çeşitli ülkelerinde yaşayan Abhaz Diasporası’ndan delegeler, kongreye katılmak üzere yollara çıkmış durumda bulunuyor.
Bugün için anlamını hala vermediğim bir biçimde isminin “Dünya Abaza Kongresi” olarak değiştirilmesi hakkında, özellikle Abhaz Diasporasının yoğun olarak yaşadığı ve İslam ideolojisinin de etkili olduğu Türkiye’deki Abhaz Diasporası’nın bu konuda etkili olduğunu düşünüyorum. Ancak, ben bu kurumu, hala Dünya Abhaz – Abazin Kongresi (DAAK) olarak göreceğim.
Abhaz Diasporasının yoğun olarak yaşamış olduğu ve sayısının 1 Milyon’a yakın olduğu söylenen Türkiye Diasporasına ait delegeler de yollara çıkmış görünüyor. Ancak, Karadeniz bölgesinde yaşanan Rusya – Ukrayna savaşı, Diaspora insanlarının atavatanları olan Abhazya’ya ulaşmalarında ciddi sıkıntılar yaşanmaktadır.
Türkiyeli delegeler için iki yol bulunuyor, 1.si Türk Havayollarının insafına terk edilmiş olan fahiş bilet fiyatlarını kabul edenler, Sochi şehri üzerinden kongreye katılacaklar. 2. Yol ise, benim hala anlayamadığım bir biçimde Türkiye – Gürcistan hattını geçerek İngur sınır kapısından Abhazya’ya giriş yapacaklar. Dönüşlerinde yaşamış oldukları maceraları kendilerinden dinleriz diye umuyorum.
Bu konuda, Gürcistan’ın Abhazya’nın bağımsızlığını tanımadığını bildiğimize göre, ne tür bir işlem uygulanıyor, benim açımdan hala bilinmezliğini korumaktadır. Sorumlu yetkililer, bu konuda net bir bilgilendirme yaparlarsa sevinirim.
Eskiden Trabzon’dan, Suhum ve Sochi’ye feribot ve deniz otobüsü seferleri yapılıyordu, bugün ise en azından Sochi’ye yapılacak olan denizyolu ulaşımı Abhaz Diasporasının atavatanına ulaşmasına destek sağlayacaktır.
Neyse, gelelim Suhum’da yapılacak olan Dünya Abhaz – Abazin Kongresi toplantısına, Abhazya’nın Gürcistan’la yaşamış olduğu 1992 – 1993 Kurtuluş Savaşı sürecinde 07 Ekim 1992 Tarihinde gerçekleştirilen 1. Kongre’ye katılmak üzere giden delegeleri, İstanbul Atatürk Havaalanında uğurlayan kişilerden birisi olduğumu da hatırlatmak isterim.
24 Aralık 1994 Tarihinde ise Abhazya Cumhuriyeti’nde yaşayan birisi olarak bizzat DAAK Toplantısına katılma onuruna sahip oldum. Görüşmeleri yakından izledim. Türkiye’den gelen delegelerle görüşmelerde bulundum.
Son olarak 22 – 25 Kasım 2012 Tarihleri arasında düzenlenen VI. DAAK Toplantısına, DAAK Türkiye Yöneticileri tarafından Antalya Antalya Diaspora Temsilcisi ve Abhazyam.com Genel Yayın Sorumlusu olarak davet edildim. Toplantıda, Türkiye Abhaz Diasporası delegelerinden ender konuşma yapan bir kişi olarak görüşlerimi sundum.
DAAK’nin yayın organı olan ABAZA adlı dergide konuşmamın kısa bir bölümü de yayınlandı. Orada yayınlanan bölümü sizlerle paylaşmak isterim. Tamamını, birkaç gün sonra sizlerle paylaşacağım.
“İlkelerimiz, Abhazya Cumhuriyeti’nin bağımsızlığının tüm dünyada tanıtılmasına destek vermektir. Abhazya ve Abhaz Diasporası içerisinde yaşanan gelişmeleri tarafsız ve doğru olarak topluma iletmektir. Abhazların Çerkes olduğu iddasında bulunanların “Çerkes – İslam” ideolojisinin tüm Kuzey Kafkasya’da yerleşmesini isteynlerdir. Bizler bu tür ideolojilere karşıyız. Abhaz’ın Abhaz olduğuna inanıyor, Çerkes ya da Adıge olduğuna inanmıyoruz. Abhaz – abazin Kongresinin tüm dünyadaki Abhazların birliğini sağlayan önemli bir uluslararası sivil toplum kuruluşu olduğuna inanıyoruz. Yaşasın Dünya Abhaz – abazin Kongresi, yaşasın Abhazya Cumhuriyeti”
Bu toplantı hakkında ki gelişmeleri, Sn. Abdülkadir Özpehlivan (Ardzınba) tarafından 23 Mayıs 2013 Tarihinde yazılan VI. Abhaz – Abazin Kongresi’nde, devlet başkanı Aleksandr Ankvab’ın Abhaz Diasporasi ile yaptığı söyleşi yazısını lütfen okuyun. (Bknz: http://www.abhazyam.com/haber/3646/abdulkadir-ardzinba-aciklamasi.html )
DAAK, benim görüşüme göre, ilk kongresi olan 1992, 1994’deki 2. Kongresi ve 2012’de ki VI. Kongresi sonrasında farklı boyutlara girdi, özellikle Türkiye Diasporasında ciddi ayrışmalara yol açtı, özellikle delege seçimlerinde sorumlu olan kişiler, Türkiye’de ki siyasi iklimden kendilerini soyutlayamadılar. Seçici olarak, bireysellikler ön plana geçti, Diaspora içerisinde bulunan Abhaz Diasporasının değerli düşünürleri, konuşmacıları, gelişmeleri eleştirel düzeyde irdeleyenleri dışarıda bırakmayı kendilerine görev saydılar.
Yani, kendilerinden olan ve olmayan biçiminde değerlendirmelerde bulundular. Son delege belirlenmesinde ise bu konu üst düzeye ulaştı. Bugün de 2012 yılında yaşanan iki başlılık varlığını korudu. Günümüze kadar geldi.
Benim görüşüme göre, bu iki başlılık, deyim yerinde ise “Kayıkçı Dövüşü!” biçimindedir. Yani birbirlerinden zerre kadar farkı bulunmuyor.
Bilindiği üzere, DAAK, Türkiye Diasporasına 70 kişilik bir kontenjan ayırmış, bu delegelerin seçimini de Abhaz-Fed Yönetimine bırakmış, o da derneklere 50 üyeye bir kişi. Eğer üye sayısı 50 civarında ise o da dernek başkanı olacak diye bildirimde bulunmuş. Ancak DAAK Yöneticilerinden aldığım bilgiye göre, dernekler sayıya bakılmadan DAAK üyeleri içerisinde seçim yapmalı ve delegelerini ona göre belirlemeli.
İstanbul Abhaz Derneği bu konuda seçim yaptı, ancak yeni kurulan Antalya Abhaz Kültür Derneği üyelerine bir bilgilendirmede ve seçim toplantısında bulunmadı. Dernek başkanı, üyeler ile toplantı yapmadan, Kongre’de Antalya Abhaz Diasporası adına neler konuşulacağı hakkında herhangi bir bilgilendirme yapmadan yola çıktı. Diğer derneklerde neler oldu, net olarak bilmiyorum, ancak Antalya örneğinden farklı biri biçimde gerçekleştiğini de düşünmüyorum.
Bu görüşlerimi bir eleştiri olarak paylaşıyorum.
Abhaz – Fed dışında önemli bir Abhaz Diasporasının olduğunu, Abhazya ve Abhaz Diasporası hakkında değerli uğraşılarda bulunan onlarca kişinin olduğunu da bildiğimden dolayı, Türkiye’de uygulanan DAAK delege sisteminin yanlış olduğunu, bunun yeniden tartışmaya açılması gerektiğini vurguluyorum.
Hele hele Avrupa’da yaşayan Abhaz Diasporasına kota diye bir uygulamanın yapılmadığı, gelecek olan herkes delege olarak belirlenecektir denmesi, DAAK’nin yapısal anlamda tartışılması gerektiğini de bizlere göstermektedir.
07 – 09 Aralık 2022 Tarihleri arasında yapılacak olan DAAK Toplantısında, Türkiye Abhaz Diasporası 2012’de ki gibi iki gurup halinde toplantıya katılacak ve aralarında yine anlamsız ve yersiz tartışmalar yaşayacaktır, bundan eminim. Bu demektir ki, Türkiye Abhaz Diasporası, kendi içerisinde yaşamış olduğu STK olamamanın sancılarını, DAAK’e de taşımayı sürdürecektir.
Son olarak önerim, Abhaz – Fed ve DAAK Türkiye yöneticileri acil olarak, Kongre sonrasında, Türkiye’de ki Abhaz Diasporası insanları ile toplantı düzenlemeli, bugüne kadar Abhaz Diasporası ve Abhazya Cumhuriyeti’ne verilen zararların nasıl giderilmesi gerektiğine kafa yormalıdır.
Bütün bu tür gelişmelere rağmen yine de 2022 - Dünya Abhaz – Abazin Kongresi’nin (DAAK) Abhazya Cumhuriyeti ve Abhaz Diasporasına hayırlı olmasını diliyorum!
Saygılarımla!
www.abhazyam.com