BÜRGENSTOCK’DA, TÜRKİYE, GÜRCİSTAN, UKRAYNA, ABD VE AVRUPA BİRLİĞİ ÜLKELERİ, SIRBİSTAN’IN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNÜ UNUTTU, AMA UKRAYNA VE GÜRCİSTAN’IN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNÜ UNUTMADI!
20/06/2024. Antalya. 20 Haziran 2022. Abhazyam.com: Fatih Atan (A’tanba - Тванба). Değerli abhazyam.com izleyicileri, 15 – 16 Haziran Tarihleri arasında, İsviçre’nin Bürgenstock kasabasında, Abhazya Cumhuriyeti’nin de içerisinde bulunduğu Karadeniz ve çevresini önümüzdeki süreç içerisinde Abhaz Diasporası ve Abhazya’yı da etkileyebilecek olan ve belki de birçoğunuzun, farkında olmadığı bir toplantı gerçekleşti.
Toplantı, ABD ve Avrupa Birliği ülkelerinin inisiyatifi içerisinde, Ukrayna’da yaşanan krizin çözümü amacıyla “Bürdenstock Barış zirvesi!” adı altında gerçekleşti.
Toplantıya, kimi basın organlarına göre 91, kimine göre 92-93 arasında ülke katıldı, ancak Rusya Federasyonu, Abhazya Cumhuriyeti ve Güney Osetya Cumhuriyeti toplantıya davet edilmediler.
Konunun içerisine neden Abhazya Cumhuriyeti’ni katma gereği duyulmamasının iki ana nedeni bulunuyor. 1.si Kosova, 2.si ise Gürcistan’ın toplantı da yer alarak görüş bildirmesidir.
Bu konuya daha sonra döneceğim.
Gelelim toplantıya, amaç Ukrayna’da yaşanan savaşın sonlandırılması idi, Rusya Federasyonu bu toplantıda yer almazken nasıl sonlanacak o da ayrı bir konu. Neyse, 91ülkenin katılımı ile gerçekleşen toplantı, BRICS ülkelerinin dahil olduğu 16 ülkenin kabul etmediği, Rusya’yı “suçlu” gösteren bir bildiri ile sonlandı.
Toplantıda, Endonezya, Libya, Suudi Arabistan, Irak, Ürdün, Tayland, Hindistan, Meksika, Güney Afrika, Brezilya ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) de bulunduğu 16 ülke ve kuruluşun ortak bildiriyi kabul etmediği aktarılırken, Irak ve Ürdün’ün de başlangıçtaki sunumda ortak bildiriyi imzalamış olarak gösterildiği, ancak listenin daha sonra Irak ve Ürdün'ü dışarıda bırakacak şekilde güncellendiği ifade edildi.
Vatikan Basın Servisi'nin Sputnik’e yaptığı açıklamaya göre, Vatikan’ın gözlemci statüsü nedeniyle belgeyi imzalamadığı bildirilirken, böylece İsviçre’deki ortak bildiri, etkinliğe katılan 91 ülkeden 78'i tarafından imzalanmış oldu.
Açıklanan ortak bildiride neler var?
“Zaporojye Nükleer Santrali de dahil olmak üzere nükleer enerji santralleri ve tesislerinin kontrolünün Ukrayna'ya iade edilmesi,
Karadeniz ve Azak Denizi'ndeki limanlara erişimin yanı sıra serbest, tam ve güvenli ticari seyrüseferin sağlanması,
Her iki taraftaki tüm savaş esirlerinin serbest bırakılması;
Sınır dışı edilen ve hukuka aykırı olarak yerlerinden edilen tüm Ukraynalı çocuklar ve gözaltına alınan diğer tüm Ukraynalı sivillerinin Ukrayna'ya iade edilmesi,
Bildiride, zirvenin, Ukrayna'nın (Zelenskiy'in) Barış Formülü ve Birleşmiş Milletler (BM) Şartı da dahil uluslararası hukuka uygun diğer barış önerileri temelinde gerçekleştirilen önceki tartışmalar üzerine inşa edildiği vurgulandı.”
Öte yandan geçtiğimiz hafta cuma günü Rusya Dışişleri Bakanlığı yetkilileriyle bir araya gelen Rusya Devlet Başkanı Putin, Ukrayna'daki çatışmanın çözümü için Kırım, Donetsk, Lugansk, Herson ve Zaporojye bölgelerinin statüsünün Rus bölgesi olarak tanınmasını, Ukrayna'nın bağlantısız ve nükleer silahlardan arındırılmış statüsünün pekiştirilmesini, askersizleştirilmesini ve aynı zamanda Rusya karşıtı yaptırımların kaldırılmasını öngören yeni barış önerilerinde bulunmuştu.
Bu koşullar arasında Kiev'in NATO'ya katılmayı reddetmesi de yer almıştı.
Sonuç olarak, karşılıklı yapılan bildiriler ile Bürdenstock “Barış Zirvesi!”, havada kalan bir toplantı oldu.
Toplantıya, Türkiye Cumhuriyeti adına katılan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, toplantıda yapmış olduğu konuşmada, Rusya’nın da toplantıda olmasının sonuca katkıda bulunacağını vurgulayarak, “21. yüzyılda bu trajedinin her gün daha da kötüleşebildiğini görüyoruz. Savaş devam ettikçe bir yandan da iki riskin artarak ortaya çıktığını görüyoruz. Coğrafi olarak bu savaş Ukrayna'nın da ötesine geçebilir.” uyarısında bulunarak “Türkiye, Ukrayna'nın toprak bütünlüğü, egemenliği ve bağımsızlığına olan desteğini kararlılıkla sürdürmektedir. (Konu Sırbistan’ın toprak bütünlüğü ve egemenlik haklarına gelince çifte standart politikayı sürdürüyor – abhazyam com) Barış vizyonumuz gerçekçi, kapsayıcı ve uygulamaya yöneliktir, pratiktir. Bu amaçla ileriye dönük bir yol haritası oluşturmaya kararlıyız” dedi.
Hakan Fidan tarafından yapılan konuşma sonrasında, Ukrayna’ya her türlü askeri desteği vererek sözde tarafsız gibi görünmeye çalışan Türkiye Cumhuriyeti, yukarıda belirtilen ve Rusya’yı suçlayan bildiriye imza atan ülkeler arasına girdi.
Toplantı bildirisi hakkında açıklamalarda bulunan Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Maria Zakharova’da, toplantının tam bir “fiyasko” ile sonuçlandığını belirterek “Kiev, İsviçre'deki konferansı "neredeyse evrensel ölçekte" bir etkinlik olarak sunmaya çalıştığını belirtiyor. Ancak aynı zamanda davet edilen ülke ve kuruluşların çoğu siyasi turizm gezisine katılmayı reddettiler. Bunların çoğu, şantaja, açık tehditlere ve hileli planlara rağmen dayanıklılık gösterdi, sert baskılara boyun eğmedi” dedi.
Yani, Kukla Kiev Rejimi, destekçisi ABD ve Avrupa Birliği ülkeleri, Rusya’yı suçlu olarak göstermeye çalıştığı sözde “Barış Zirvesi!” birçok ülkenin imza atmadığı bir bildiri ile sonlanmış oldu.
Yukarıda adını belirttiğimiz davetli ülkeler arasında toplantıya, BM’e göre hala Sırbistan toprakları içerisinde bulunduğu kabul edilen ancak özellikle NATO ve Avrupa Birliği ülkeleri, Türkiye tarafından hemen bağımsızlığı tanınan Kosova Cumhuriyeti’de bulundu ve bildirinin lehinde imza attı.
Bilindiği üzere, Yugoslavya’nın dağılma süreci içerisinde 1999'da Birleşmiş Milletler kontrolü altına alınan Kosova, 2008'de Sırbistan'dan tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan etti. Mart 2020 itibarıyla 97 ülke tarafından tanınmaktadır. Kosova'nın bağımsızlığını tanımayan Sırbistan ise, bölgeyi kendisine bağlı Kosova ve Metohiya Özerk Bölgesi olarak kabul etmektedir. Kosova'da bağımsızlık ilanının ardından, denetim, BM'den Avrupa Birliği'ne geçti.
Abhazya Cumhuriyeti’de 26 Ağustos 2008 Tarihinden itibaren Rusya Federasyonu tarafından bağımsızlığı tanınan Rusya Federasyonu haricinde BM’e bağlı Nikaragua, Venezuela, Suriye Arap Cumhuriyeti, Vanuatu, Tuvalu ve Nauru cumhuriyetleri tarafından tanınan bir ülke. Hem de Karadeniz’e kıyısı olan bir ülke konumundadır. Abhazya, özellikle Rusya Federasyonu ile olan siyasal ilişkileri nedeniyle Türkiye, ABD, NATO ve Avrupa ülkeleri tarafından tanınmamakta, Gürcistan toprak bütünlüğü ve egemenliği içerisinde kabul edilerek, Rusya’nın işgali altında bir bölge olarak kabul edilmektedir.
Abhazya Cumhuriyeti, başta Türkiye olmak üzere, tüm Avrupa ülkeleri tarafından yıllardır siyasi, kültür ve ulaşım ambargosu altında bulunmaktadır.
Kosova’ya karşı, siyasi, kültürel, ulaşım ve spor dünyasında her türlü desteği veren, ABD, NATO ve Avrupa ülkeleri, konu Abhazya’ya gelince hemen ikiyüzlü çifte standart politikalarını sürdürmekten dolayı sakınca göstermemektedirler
Toplantıda Kosova ile aynı sıralarda oturan ve konuşma yaparak Rusya karşısındaki bildiriye imza atan Gürcistan devlet başkanı ve aynı zamanda Fransız vatandaşı olan Salome Zurabishvili, savaşın nasıl başladığına dair ayrıntılara girmeden, Ukrayna'daki savaştan önce Gürcistan'da bir savaş yaşandığı hatırlatmasında bulundu.
Zurabishvili “Sorun, Rusya'nın sömürgeci anlayışından kurtulma sürecinden vaz geçememesi ve geçmişin şeytanlarıyla (Sovyet dönemi anlayışı ile – abhazyam com) baş edememesidir” vurgulamasında bulundu.
Değerli abhazyam.com izleyicileri, Bürgenstock zirvesinde de, başta ABD, NATO, AB ülkeleri, Türkiye Cumhuriyeti ve Gürcistan yönetimleri, konu Abhazya, Güney Osetya ve Gürcistan ilişkilerine gelince, Rusya’yı işgalci ve Gürcistan’ın toprak bütünlüğü ve egemenlik haklarını gündeme getiriyorlar, Kosova konusu gündeme gelince Sırbistan’ın toprak bütünlüğünü anında yok varsayıyor ve üç maymunu oynuyorlar.
Sevgili abhazyam.com izleyicileri, bu tür çifte standart politika uygulayan tüm ülke yönetimlerini yok varsayıyor, özellikle Türkiye’de yaşayan Abhaz Diasporası’nı bu tür politika uygulamalarına karşı duyarlı olmaya çağırıyorum.
www.abhazyam.com